Ana içeriğe atla

GERÇEKLER GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL, BİRAZ DAHA YAKINDAN BAKAR MISIN?

 

Sonbahar serinliği tatlı tatlı yüzüne vururken, bu serinlikte bile yine koşuşturmaktan terlemeyi başarmıştı Emel. İş çıkışı markete uğrayıp evin eksiklerini alacaktı. Kuzenleri akşam çaya gelmek için haber vermişlerdi. Çayın yanına ikramlık bir şeyler yapmak için reyonlar arasında gezerek alacağı malzemeleri seçmeye çalışıyordu. Her zaman olduğu gibi yine çok acelesi vardı.  Sürekli kullandığı bir ürünü reyonda bulamayınca reyon görevlisine seslenerek yardım istedi.

-“Beyefendi bakar mısınız? Reyonda bezelyeyi bulamıyorum da bana yardımcı olabilir misiniz?”

-“Tabi efendim hemen sağ tarafınızdaki reyonda.” dedi.

Emel, sağ tarafındaki reyona dönerek raflara baktı ama aradığı ürünü göremedi.

Çekinerek tekrardan reyon görevlisinden yardım istedi.

-“Şeeey bakar mısınız bey efendi, ben bulamadım da siz bir baksanız.”

-“Hemen sağ kolunuzun tarafında. Salça kutularının yanında hanımefendi.” diyerek daha belirgin bir şekilde tarif etmişti ama Emel hâlâ göremiyordu.

Bulamadığını gören görevli, reyona gelerek ürünü raftan aldı ve “Buyurun” diyerek paketi uzattı.

Emel’in ağzı açık kalmış çok şaşırmıştı...

-“Gerçekten inanamıyorum resmen gözümün önündeymiş, göremedim. Ama bu ürün kavanozda satılıyorda şimdi pakete konulmuş o yüzden göremedim.” deyince,

Görevli “Reyonlarda ürünlerin içerik etiketleri var. Oraya bakarsanız bulabilirsiniz.” dedi.

Bu açıklamadan sonra Emel, elindeki bezelye paketine bakarak;

“Evet ya ben hep böyleyim. Niye böyleyim yaaaa?” diye söylenerek marketten çıktı. Bu davranışı aklına takılmıştı.

Yol boyunca bunu düşündü. Aklına geçen gün aldığı yanlış ilaç geldi. Doktorun verdiği ilaçları eczaneden almıştı. İlaç kutusunun üzerinde ilacın suda çözüldüğü yazıyor diye “Bu mide koruyucu.” herhâlde diyerek, ağrı kesici yerine başka bir ilaç almıştı. “Çok şükür ki erken fark ettim de kötü bir şey olmadı. Prospektüs diye bir şey var. Neden açıp içeriğine bakmıyorum bilmiyorum ki. Bundan sonra buna dikkat etmeye çalışacağım.” dedi.

Hayatta her şey, her şeyle ilişkili.

İnsan bu hayatta olaylara biçimsel baktığı kadar, içeriksel olarak ta bakabilmeli. Çünkü bazen biçimsel olarak baktığımız yerde asıl gerekli olan; o şeyin içeriği olabilir. Hatta hayati durum dahi arz edebilir. Olaylara içeriksel olarak bakabildiğimizde; fayda-zarar ayrıştırmasını daha iyi yapmaya başlıyoruz.

İlişkilerde de problem yaşamamak için, biçimden çok içeriksel algılamak gerekiyor.

Mesela arkadaşımın selam vermeden önümden geçmesine “Beni görmezden geldi.” diyorum. Halbuki detaya baktığımda, acelesinden beni görmediğini anlıyorum.

Kuzenimi sosyal medyada aktif görüyorum. Konuşmak için arıyorum ama telefona cevap vermiyor. “Sosyal medyada geziyor ama benim telefonuma cevap vermiyor.” diyorum. Halbuki sosyal medyada gezerken uyuyakalmış olduğunu öğreniyorum.

Bir komşumu kahveye davet ediyorum. Hasta olduğunu gelemeyeceğini söylüyor. Dışarı çıktığımda arabayla geçerken cadde de görüyorum. “Ben çağırdım ‘hastayım’ dedi ama bak gezmeye çıkmış.” Diyorum. Ama doktora gittiğini öğreniyorum.

Ağabeyimle doktora gidiyorum. Doktor ağabeyime “Eşinizin montunu alır mısınız.” diyor.

Okula beslenme getirmeyen öğrenci için, “Çok ilgisiz bir annesi var.” diyorum. Annesinin hastanede yattığını öğreniyorum.

Biçimsel olarak baktığımız her olayda; içeriksel olarak bilgi elde etmek için soru sormalıyız.

Soru soran güçlüdür…

Arkadaşıma “Sen bu ara ne kadar kilo almışsın.”  diyorum. Arkadaşımın yaşamış olduğu psikolojik sorunları öğreniyorum.

Babet giyen iş arkadaşıma;  “Kış geldi artık babetle işe mi gelinir?” diyorum. Arkadaşımın bot almaya bütçesinin yetmediğini öğreniyorum.

Kirada oturan birilerinin yanında, “Valla çok zor işler bunlar. Kiracın mı var derdin var. Kiracılar baş belası.” diyorum.

Evet maalesef ki, bu listeye daha neler neler eklenir…

Soru sormayan güç kaybeder...

İçeriksel iletişim, ilişkide yüksek kalite sağlar…

Yorumlar

  1. Nazenin11/08/2024

    önyargılar en çok kişinin kendisine zarar veriyor . Hiç düşünmeden direk yorumluyoruz farkında olmadan. Durup bir düşünmek önemli…

    YanıtlaSil
  2. Çok şeker bir yazı

    YanıtlaSil
  3. Fatıma11/11/2024

    Önce algılayıp, sonra aktarmamız gerektiğine dair çok güzel bi yazı olmuş. Kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hangi Taraftasın?

Bu Taraf… Alışveriş üzerine alışveriş içerisinde, Oradan oraya git gel, Olmadı sanal alemde mağazaları dolaş dur, Bir tıkla sipariş ver,  Al, al, al ama doyma…   Yeni yıl geliyorrrr… Ne kadar da güzel bir zaman… Süsleyelim evlerimizi, bahçemizi, ah bir de kapımızı, Yılbaşı ağacı olmadan olmaz, Üzerinde en güzel süslemelerle… Sokaklar da süslensin, meydanlar, alışveriş merkezleri… Her yer ışıl ışıl olsun,  Sonra bol bol fotoğraflarımız olsun, Her birinde gülümseyen yüzlerimizle pozlar verelim,  Çok önemsediğimiz anılarımıza bir yenisini ekleyelim… Arka fonlara en süslü olanı seçelim… Aaa hediyeler… Onları unutmak olur mu?  Hepsini süslediğimiz ağacın altına dizelim…  En güzel paketleri yaptıralım.  Veee heyecanlı bir bekleyişten sonra,  Yeni yıl sabahı hepsini açalım… Mutlu olalım, hep mutlu…   O akşam evde mi olsak, dışarıda mı? Sonuçta yılın en önemli akşamı,  Çok özel olmalı her şey…  Belki evde kutlanır, sofrada her çeşit meze ve hindiler, mumlar, tatlılar, kuruyemişler… Belki bir o

Affet Bizi Çocuk

Şehitlerle Yeryüzü Bir…  Bayrağını dalgalandıramayan ülke… Her yer o bayrak şimdi! Her yer kırmızı ve yeşil… Her ülkede bir hareket var; amaç belli hedef belli… Kırmızı ve yeşil bir bayrak dalgalanıyor… Her ırk ve milletin elinde sağa sola kıvrılıyor…  Kırmızı ve yeşil renklerle tüm ülkeler bezendi birbirine… Çocuk, genç ve yaşlı bir arada… İnsan olan bir arada bayrakları bir, Yürüyor, yürüyor insan için, insanlık için, mahsun için… Bir yerde ki savaş, her yerde barış oldu! Yeryüzü tek bayrak oldu,  Yeryüzü ilk defa hem fikir oldu! Dil, ırk, renk ayırmadan… Çünkü orada savaş yok…  Savaş yok! Çocuklarla, Hastalarla, Hastahanelerle, Bebeklerle, Sivillerle yeryüzü hiç savaşmadı… Savaş yok! Saldırganın cinsi türü belli değil, yabancı yeryüzüne… Saldırı hayret verecek kadar farklı yeryüzüne, Bir taraf farklı insanlıktan uzaklıkta…  Ve… Yeryüzü merak etti bayrağın insanlarını,  Yeryüzü hayran kaldı bayrağın insanına, sağlam duruşuna! Hayranlığı merakına sebep oldu… Merakı imanına ulaştı…  İm

Bağlılık mı? Bağımlılık mı?

   Bağlılık mı? Bağımlılık mı? Sensiz yapamam dediklerimiz, bir dediğini iki etmediklerimiz,  yokluğuna dayanamadıklarımız...