Hangi Taraftasın?

Bu Taraf…
Alışveriş üzerine alışveriş içerisinde,
Oradan oraya git gel,
Olmadı sanal alemde mağazaları dolaş dur,
Bir tıkla sipariş ver, 
Al, al, al ama doyma…
 
Yeni yıl geliyorrrr…
Ne kadar da güzel bir zaman…
Süsleyelim evlerimizi, bahçemizi, ah bir de kapımızı,
Yılbaşı ağacı olmadan olmaz,
Üzerinde en güzel süslemelerle…
Sokaklar da süslensin, meydanlar, alışveriş merkezleri…
Her yer ışıl ışıl olsun, 
Sonra bol bol fotoğraflarımız olsun,
Her birinde gülümseyen yüzlerimizle pozlar verelim, 
Çok önemsediğimiz anılarımıza bir yenisini ekleyelim…
Arka fonlara en süslü olanı seçelim…

Aaa hediyeler…
Onları unutmak olur mu? 
Hepsini süslediğimiz ağacın altına dizelim… 
En güzel paketleri yaptıralım. 
Veee heyecanlı bir bekleyişten sonra, 
Yeni yıl sabahı hepsini açalım…
Mutlu olalım, hep mutlu…
 
O akşam evde mi olsak, dışarıda mı?
Sonuçta yılın en önemli akşamı, 
Çok özel olmalı her şey… 
Belki evde kutlanır, sofrada her çeşit meze ve hindiler, mumlar, tatlılar, kuruyemişler…
Belki bir otelde, hindi servisi, sofrada içli pilav,
Etrafta içecekler patlasın, danslar edilsin…
Belki de bir meydanda, ışıl ışıl her yer…
Toplanalım ve rengarenk havai fişeklerle girelim yeni yıla,
10- 9- 8- 7-6-5-4-3-2-1…
Hangisi daha eğlenceli olur, kime ne alsam? 
Derdi olanların tarafı
BU TARAF...

Diğer Taraf…
70 gündür şehre girişler yasaklanmış…
İçeride baskı, açlık ve susuzluk artmış, 
Giden gidemiyor, gelen gelemiyor…
Tek yerden giriş izni var…
Havadan gelen sadece adı ölüm bombası… 
Düşüyor bacalardan aşağı,
Çığlıklar duyulurken,
Sadece tek şey var görünen,
Toz, duman, yıkılan evlerin molozları…
Ev, duvar, yer, gök birbirine giriyor,
Çocuklar ölüyor,
Anneler ölüyor,
Babalar ölüyor,
Kardeşler ölüyor,
Komşular ölüyor,
Hayaller, umutlar, insanlık ölüyor…
Hayatta kalanlar “Yarın sıra bize mi gelir?” diye bekliyorlar.
 
Her şeyini kaybedenler,
Sokakta kedisi bile kalmayanlar,
Taşlar üzerinde çıplak ayakla yürüyen çocuklar,
Hediye alanı kalmamış, 
Hediye alacak mekânı yok, 
Hediyeye el uzatacak arzusu da yok…
Ana, baba acısında yetimler ve öksüzler, 
Evlat acısında analar ve babalar,
 
Olgun mu olgun bu taraftaki çocuklar…
Göçükten çıkmış, üç gündür su içmemiş,
Karnı aç, her yanı yara bere, 
Yaşı yedi sadece.
Dün ablasından su istemiş, ama su yokmuş,
Ablası ona su veremediği için üzüldü diye, ağlıyor…
Ben ablamı üzdüm, diyor.
Bu ne olgunluk… 
Bu ne güzellik…
Ne incelik, nasıl bir zerafet…

Susuzken ve açken karşıyı düşünebilmek, 
Hem de çocuk yaşta…
Bu nasıl bir güç? 
O yaşta bir çocuk, önce su istemez miydi? 
Bu Taraf’ın Çocukları istememeyi çok iyi biliyor,
Peki diğer taraf?
Bu Taraf’ta hediye almasan azar işitirsin,
Karnı tokken, üstünde çatısı varken beğenmedikleri çok.
 
Susuzluk artıyor öteki tarafta,
Ama rahmet bitmez ki, 
Rahmet sonsuz…
Kulun esirgediği, gökten iniyordu yağmurla,
Altı yaşındakinin ağzından çıkan, altmış yaşındakinde yok Bu Taraf’ta…
“Siz bizi susuz bırakabileceğinizi mi sandınız?” cümlesi kulaklarda çınlıyor.
Bu ilahi, bu kutsal cümle,
Her şeyi kapsayan…
Altı yaşından çok daha büyük kelam.
Onlara bombalar yağarken,
Tüm dünyaya etki eden mesajlar yağıyor.
Dünyaya ders veren çocuklar…
Dünyaya doğruyu gösteren çocuklar…
Herkesi hayrete düşüren, gerçeği merak ettiren çocuklar…
Başına bomba yağacak diye korkmayan,
Neden korkmayacağını çok iyi bilen çocuklar…
Her şeye rağmen yüzü hala gülen çocuklar…
 
Bertaraf… 
Kaybolmuşlar tarafı. 
Çocuk öldürebilen, 
Yaşlı öldürebilen,
Kadın öldürebilen,
Hamile kadın öldürebilen,
Erkekleri günahsız soyup işkence yapabilen taraf…
Elinde bombası,
Altında araçları,
Oyun oynarcasına bomba yağdıran,
Yuvalardan aşağı ölümleri, acıları indiren taraf…
Ortalığı kana bulayan taraf…
Günah üzerine günah işleyip,
Hiçbir şey yapmamışçasına kendisini kaybetmiş taraf…
Ne elde edeceksin sen bertaraf?
Sana her yeri verseler yeter mi? 
Sana her şeyi verseler doyurur mu?
Senin için af istesek kabul edilir mi? 
“Yaptıkların sana dönecek mutlaka,” deseler hatırlanır mı? 
Bertaraf olmuş taraf…
Kaybolmuş kendini yok etmiş taraf…
Sadece daha sonuç ona ulaşmadığı için farkında olmayan taraf…
Taraf ama sadece Bertaraf…
 
Seyreden Taraf… 
Olan biteni seyreden taraf,
Sen bomba atan da bombalanan da değilsin.
Sen evini sokağını süsleyen de olamadın. 
Eğlenemedin, gördüklerinden sonra içinden de gelmedi.
Peki ya bir süre sonra ne yapacaksın? 
Unutup yılbaşı akşamı içip dağıtanlardan mı olacaksın?
Sadeliğinle yatağına girip onlara dua eden mi olacaksın? 
Zaman tarafını belli etme zamanı…
Bir süre sonra normalleşecek, gündemden çıkacak, “Ben ne yapabilirim ya?” olacak …
Böylece konu kapanacak mı? 
Elinden ne geliyorsa destek olup samimi üzülecek misin? 
Ne yapacaksın? 
Seyirci Taraf,
Zaman tarafını belli etme zamanı… 
Hiçbir şey yapamadığında, elinden bir şey gelmediğinde, 
Tarafını belli et.
Taraf belli eden,
Taraf olur!