— Dur abiciğim bak bir dakika müsaade et ben anlatacağım bu ürünü. Vaktim yok deme güzel abiciğim. Bir dakika ya, bir dakika istiyorum senden sadece, sanki canını istiyorum ya. Bak bir sıfır değil, beş değil bir dakikacık. Neolur canım abiciğim?
Cebimizde bol kepçedir bir dakikalar. Her işin, her
konuşmanın arasındadır;
— Bir dakikaya geliyorum
— Bir dakika bekler misin?
Oysa ki haybeden harcadığımız o bir dakikalar ömrümüzde neye
denk geliyor bilsek bu kadar bol kepçeden harcar mıydık? Meşgulsek bize soru
sorana ‘’ bir dakika izin ver’’ diyoruz. Ama başkası bize ‘’bir dakika bakar
mısın?’’ dediğinde o bir dakikayı veremiyoruz.
Sabah çalan saatin alarmına rağmen ‘’bir dakika daha
uyuyayım!’’ diyoruz. Ama akşam o bir dakikayı gereksiz çok yerde kullanıyoruz.
Sadece elimizden kayıp giden zamanın farkında değiliz. Size bir sır vereyim mi? Bütün bir ömrünüz
aslında o küçücük basit gördüğümüz bir dakikanın içerisinde gizli.
Havaalanına gidip uçağın saatini kaçırmaktan korkarız. Bir
saat havaalanında bekleyen insan bir lavaboya gitme ihtiyacı hisseder. Son
yarım saat, yetişmeye çalışırken “Üzgünüz, sizi uçağa alamayız” cümlesi ile
karşılaşır. Çünkü bir dakika ile uçağa binme hakkını kaybetmiştir.
‘’Ahhh keşke zamanı geri alabilsem’’ deriz bazen. Çünkü bütün
bir ömrümüzü dizayn edecek kararı, bir dakikalık “AN “da almışızdır. Sahi bir
ömrü, bir dakikada nasıl planladık? Neye, nasıl ikna olduk? Oysa ki, o bir dakikaya
tekrar geri dönmek için neleri vermezdik.
Gençlerin çoğunun kaçınılmaz gerçeğidir üniversite sınavı.
Sınava hazırlanmak ayrı, sınava geç kalma korkusu ayrıdır. Sınavın yapılacağı
okula en son giriş saati 10:00 iken 10:01 de okulun bahçesinde olmak bir
dakikayla o sınavı kaybetmek demektir. Tekrar bir sene daha çalışılıp, o sınava
girilir. Bir dakika, bu durumda bir seneye denk gelir.
İnsan sağlığı açısından da bir dakikada çok şey değişir.
Ameliyat masasında doktor, belki çok riskli bir karar almak zorunda kalabilir.
Ameliyat masasındaki hastanın hayatı doktorun bir dakika içerisinde vereceği
karara bağlıdır.
Bir dakikayı bir de mecnun gibi sevene sormak lazım.
Sevdiğine kavuşmasına bir dakikası kalsın sanki o bir dakika bir ömür gibi
gelir. Geçmek bilmez bir türlü. Sanki zaman daha da ağırlaşır ve geçmek bilmez.
Dakikalar, saatleri, saatler günleri oluşturur. Bir ilkokul bilgisi olan bu cümle aslında
bize ne kadar çok şey anlatmaktadır. Çünkü bir ömrü oluşturan şey işte tam da o
dakikalardan oluşmaktadır.
Hâlbuki ki ne kadar basit ve küçük görürüz o bir dakikaları. Çünkü
insan hep en önemli şeylerde daha dikkatli ve disiplinli olması gerektiğini
düşünür. Bu sebeple basit şeylere disipline olmasını ya beceremez ya da konsantre
olamaz. Basite disipline olmaya çalışmak
yerine kendisine daha kolay geleni yapar. Basiti küçümsemeye başlar.
Oysa büyük başarıları olan insanların veya deha
diyebileceğimiz insanların ortak özelliği en basit işi bile çok önemli bir iş gibi
yapabilmesidir.
Çünkü onların başkaları için çok önemsiz bir olayda bile bir çizgisi var, bir
disiplinin olmasıdır. Yani asıl dehalar, olayı çok önemsemediği halde disipline
olabilen kişilerdir.
İnsanoğlunun bu hayatta yaşadığı problemler elbette ki tamamen
bitmeyecek. Mesele problemleri ne kadar disiplinle çözüme getirebiliyor olmasıdır…
Çünkü insan bir dakikada değişir.. Bir dakikada bozulmaya ya
da toparlanmaya karar verir. Ve insanın bir dakikaları onun hayatı nasıl yaşadığını
tasarlar..
Hayatta en sorumlu olduğumuz şey zaman yönetimidir. Zaman kullanımında ki disiplinsizlik , hedef ve amaca ulaşmak gayretinin önünde en büyük engeldir . Kaleminize sağlık. Çok güzel bir yazı olmuş .
YanıtlaSilAza hürmet etmek bütün mesele.. Azı küçümsemeden hamleler yapmak.. İnsan minik adımlar çok uzun mesafeler kateder, yeter ki o minik adımları küçük görmesin 🌸 Kaleminize sağlık, çok güzel bir yazı olmuş..
YanıtlaSilZamanın kıymetini ne güzel anlatmışsınız...
YanıtlaSilİnsan bir dakikada değişir
YanıtlaSilGerçekten göz ardı ettiğimiz bir detay anlatılmış. Elinize emeğinize sağlık...
YanıtlaSil“Bir dakika” insan hep önemsemediği yerden gol yiyor.
YanıtlaSilİnsanın hayatında o bir dakikalarda neler neler değişiyor kaleminize sağlık
YanıtlaSilElinize sağlık çok güzel bir yazı. Zamanın kıymetini çok sık hatırlamak lazım.
YanıtlaSilNe kadar güzel anlatılmış✨
YanıtlaSilZaman, insanoğlunun satın alamayacağı, kıymetini bilmediği en kıymetli nimet. Küçük sandığımız şeyler büyük şeyler kaybettirir. Kıymetini bile bilmek dûasıyla 🤲🏻Kaleminize sağlık. 🌼
YanıtlaSilBiz basite konsantre olamadığımız için saatleri, günleri, haftaları, ayları kaçırıyoruz hep. Parçayı bırakıp bütüne bakıyoruz. Oysa ki en küçük adımla başlıyor en büyük olaylar. Koca bir ormanı yakacak olan en küçük bir kıvılcım değil mi? Ne çok unutuyoruz…
YanıtlaSilFtm Dlkn
Hakikaten şimdi makaleyi okuyunca o 1 dakikaların ne kadar kıymetli olduğunu anlaşılıyor. Azı küçümsememek. Damlaya damlaya göl olur. O 1 dakika aslında miktar olarak ağzımıza sakız gibi olmuş. Hep sıkıştığımız,zorda ksldığımız anların sözüdür. . Er bsşlamskno zaman diyoruz. Kaleminize sağlık🌹
YanıtlaSilAma bu hayatta başarmış insanların ortak özelliklerinden biri de en basit işi bile çok önemli bir iş gibi yapabilmesidir. Ben mesela bu kadar kolayken neden insanlar basit bir işi özenle dikkatlice tam konsantrasyon ile yapmazlar veya yapamazlar? Belki de basit olduğu için insan küçümsüyor olabilir mi?
YanıtlaSilKaleminize sağlık çok güzel bir yazı olmuş zamanın değerini anlamak adına
YanıtlaSilGüzel anlatıldı teşekkürler ederim
YanıtlaSilGerçekten her şeyi değiştirecek olan o bir dakika.. Öykünün başını sonunu.. Hak edişi.. Çok güzel olmuş emeğinize sağlık
YanıtlaSilBir dakika, bir ömür…
YanıtlaSilZaman ile ilgili düşündüm de... Gerçekten zaman ne.... 🌼Ben en iyisi düşünmeye devam edeyim... 🙂
YanıtlaSilO az deyip önemsemediklerimiz gün gelir çok olur. Azın bereketi başka.Elinize sağlık:)
YanıtlaSilVakit kıymetli değerini bilmek gerekir…
YanıtlaSilBir dakikanın kıymetini hep zarardan sonra farkediyoruz . Aslında başarılarımızda bir dakikanın içinde.Zamanı tekrar sorgulattınız bize . Teşekkürler
YanıtlaSil