Yusuf ailenin özlemle beklediği ilk çocuğuydu. Evlendiklerinden beri en büyük hayalleri bir çocukları olmasıydı. İstedikleri sonunda olmuştu ve hamilelik haberi büyük bir mutluluk getirmiş ve sonunda ona kavuşmuşlardı. Ailesi onu şefkatle seviyor her şeyden sakınıyordu. Onu o kadar çok seviyorlardı ki bir dediği iki olmuyordu. Esmer teni, kıvır kıvır saçları, her zaman gülen yüzüyle, uzun zaman sonra aileye gelen Yusuf herkesin neşe kaynağı olmuştu. Gözleri ışıl ışıldı. Hiç yerinde durmayan, oradan oraya koşan bir ateş parçasıydı. Her seferinde isteklerini yerine getirmenin, onları bir şekilde ikna etmeni yolunu buluyordu. Her şeyi konuşarak halledebileceğine inanıyordu. Konuşarak halledebiliriz…
Günler, aylar, yıllar hızlıca geçiyor ve Yusuf büyüyordu. Arkadaşlarıyla dışarıda, parkta oynarken tartışma yaşasa da onlara da konuşarak hallederiz tartışmaya gerek yok diyordu. Ya da ortamdan uzaklaşmayı tercih ediyordu. Ailesinin her şeyden sakındığı biricik oğulları okula başlayınca, bir anda ne olduğunu anlayamamıştı. Sanki büyüdükçe problemleri de büyüyordu. Ama her şeyi konuşarak çözmeyi düşündüğü için problemlerinin çözümünü bulmak yerine, anlatıp devam ediyordu. Ya da problemlerini çözemediğini fark edince ortam değiştiriyordu. O insanlarla arkadaşlık yapmayı bırakıyordu. Ama bu gerçek bir çözüm değildi. Ailesi de ona şefkatle yaklaşıp onu dinliyorlardı. Ama sadece dinlemek çözüm müydü? Yusuf aynı problemleri tekrar tekrar yaşamaya başladı. Her seferinde kendini haklı çıkarmanın da bir yolunu buluyordu.
Ortaokula başlayacağı zaman, ailesi onun için en iyi okul araştırmasına başlamıştı. Her zaman biricik oğulları için en iyisini istiyorlardı. Bu kadar seçici davranmalarına rağmen, Yusuf yine aynı problemleri yaşıyor, arkadaşları ile uyumlanmakta zorlanıyordu. Yanlış tercih yaptıklarını düşünerek, beraber oturup yeni bir okul arayışına girdiler. Ailesi ona iki seçenek sundu. Biri çok disiplinli ve sadece akademik başarıya önem veren bir okul, diğeri ise hem akademik hem sporsal faaliyetlerde başarılı bir okuldu. Yusuf, çok disiplinli ve otoritesi olan okulu tercih etti. Nede olsa birçok arkadaşı da oradaydı. Ailesi endişeliydi, bu okulda yapıp yapamayacağını sorduklarında, “Arkadaşlarım yapıyorsa bende yapabilirim” diyerek, ailesini ikna etti.
Okula başladığında her şey çok
güzel gidiyordu. Başta disiplin hoşuna gitmişti. Arkadaşlarıyla hem güzel vakit
geçiriyor, hemde derslerinde başarılı bir şekilde devam ediyordu. Sonrasında yine aynı sorunları
yaşamaya başlamıştı. Önceleri beraber olmak için can attığı
arkadaşlarıyla uyum sağlamakta zorlanıyor ve yaşadığı problemlerinden sürekli
kaçıyordu. Bir süre sonra da bu okula geldiğine pişman oldu. Ailesine anlatıp,
yine okul değiştirmek istediğini söyledi. Sürekli aynı şeyleri yaşıyor olmak ailesini
sıkıyordu. Ama Yusuf bu sefer son, diye ikna etti.
Yeni okul da yeni kararlar aldı. Hedefine odaklanıp, derslerine ağırlık verip, problemlerinden kaçmayacaktı. Çünkü artık o da aynı şeyleri yaşamak istemiyordu. Nede olsa, sorunların kaçarak ya da konuşarak halledilemeyeceğini, çokça tecrübe etmişti. Kendi kendine düşündü bu daha nereye kadar böyle devam edebilirdi? Aynı sebepler, aynı sonuçları doğuruyordu. Ve sadece konuşmak, problemleri halletmiyordu. Aynı hataları tekrar tekrar yapıp, bir daha yapmayacağım demek, kendini kandırmaktan başka bir şey değildi. Düşündü ve kendine söz verdi. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…
Aileside ondaki değişimi ve karalılığı görmüştü. Onda destek olmak için ellerinden geleni yaptılar. Yusuf artık probleminden kaçmak yerine üzerine gidiyordu. Sadece konuşmak çözüm değildi. Aynı zamanda çözümde bulması gerekiyordu ve Hayatı daha kolay olmaya başlamıştı.
Bizlerde hayatımızda problemlerimizden kaçarız. Sadece konuşarak problemimizi çözemeyiz. Önemli olan karar verip çözüm bulmaktır. Bu şekilde kendi hayatımızdan deneyim transferi yapmış oluruz. Yusuf’ta sorunu algılamış ve ona göre hayatına devam etmişti. Bu sefer gerçekten son dediğinde son olabilmişti…
Çoğumuzun düştüğü hata konuşarak sorunları çözmeye çalışmak.. çok güzel anlatılmış.. kaleminize sağlık 🌺
YanıtlaSilKalemine Sağlık🪻
YanıtlaSilElinize sağlık 🌷
YanıtlaSilElinize sağlık
YanıtlaSilİnsanlar problemlerinden kaçtıklarının farkında bile olmuyorlar çoğu zaman. Şu an onunla uğraşmak istemiyorum dediklerinde aslında problemden kaçmış oluyorlar.
YanıtlaSilEn çok yanıldığımız konulardan biri galiba. Ellerinize sağlık 🌸
YanıtlaSilProblemden göz çektiğinde çözülmüyor maalesef. Çözümü ertelemek problemin büyümesi demek.🌻
YanıtlaSilElinize sağlık
YanıtlaSilProblemlerden kaçmak çözüm gibi geliyor. Ayrılmak, konuşmayı kesmek, iş değiştirmek veya okul… Ama insan gerçek problemi bulup gerçek çözüm getirmediği sürece değişen yerler ve kişiler olsa da aynı problemler tekrar yaşanıyor. Problem çözme marifeti bu dünyada yaşamımız için en önemli meziyetlerden biri, buna küçük yaşta başlayan Yusufcuğa selam olsun 🤍
YanıtlaSilsebepleri değiştirmeden sonuçların değişmesine bekleyemeyiz
YanıtlaSilİnsan aynı konuda, aynı problemleri yaşıyorsa yaşanmışlığından ders çıkarmamış demektir…
YanıtlaSilYaşanılandan ders çıkarmak deneyim kazanmaktır. Deneyimli insan olmak bu sebeple çok kıymetlidir…
Sonuçla değil, sonucu veren sebeplerle ilgilenmeli…
YanıtlaSil