Ana içeriğe atla

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Müfredatı

Bir bilginin Deneyimsel Tasarım Öğretisi müfredatına girebilmesi için dört özelliğinin olması gerekir:Deneyimsel Tasarım Öğretisi Müfredatı1.Tutarlılık 

Tüm bilgiler gerçek ve sahte ayrıştırması yapıldıktan sonra hazırlanır.  

Tutarlilik

Gerçek olan bilgi, tutarlılık gösterir. Yani zamana ve mekana veya kişiden kişiye farklılık göstermez. 

Bir davranış faydalıdır yapılması tavsiye edilip sonra yapılması sakıncalıdır denildiği zaman tutarsız bilgi aktarıldı demektir. Bunu asla yapmaması gerekir ancak üç yıl sonra mutlaka yapılmalıdır deniliyorsa tutarsız bilgidir. 

Tutarlı bilgi ağaçların, kayaların ve taşların yosun tutan tarafının her zaman kuzeye doğru oluşu kadar nettir. Hiçbir zaman güney cephesinde oluşmaması kadar değişmeyen özelliktedir. Gerçeklik böyle bir şeydir. 

Dolayısıyla tutarlı demek gerçek demektir. 

Tutarlı bilgi etrafındaki bilgilerle veya öncesi ve sonrası ile çelişmez. Aralarında çelişki yoktur, ilişki vardır. Ağacın yosun tutan tarafı kuzey ise zıt olan tarafı da güneydir. Güney kısım daha güneşli ve nemi olmayan kısımdır. Nemsiz bir ortama ihtiyaç olduğu zaman,  güney kısımda çalışılması daha uygun ve verimli olur. 

Tutarlı bir içeriğin kişisel yorumu olmaz. Tutarlı bilgiler tüm zamanlar, tüm toplumlar ve tüm insanlar için geçerlidir. 

2. Faydalılık

Bilginin sadece tutarlı olmasının yanında faydalı da olması gerekir. 

faydalilik

Bir bilginin faydalı olması kişinin lehine olması demektir. Her bilginin amacı kişinin dününden iyi olmasına yardımcı olmaktır. 

3.Uygulanabilirlik 

Uygulanabilirlik bir bilginin doğrudan hayatımıza geçirilebilir olması demektir. 

uygulanabilirlik
4. Anlaşılırlık

Sade ve yalın bir dil kullanır. Aktarılan her kavramın tanımı yapılır. Epistomoloji yapar,  epistemoloji kavram bilimi demektir. Kavramların gerçek anlamları açıklanır. 

anlasilirlik

Yapılan epistomolojilerle; kişi kavramların gerçek anlamlarını bildiğinde kafasındaki belirsizlikler kalkar, gerçek ve sahteyi ayrıştırabilir hale gelir. 

Bir bilgi bu dört özellikten sadece birini bile barındırmıyorsa müfredata alınmaz. Deneyimsel Tasarım Öğretisi; 

  • Kaliteli ve uzun ilişkilerin,
  • Anne babaya saygılı evlatların
  • Birbirine sahip çıkan evlatların 
  • Sadakatli eşlerin 
  • Mutlu ve tebessümü yüzüne yansımış insanların 
  • Dürüst iş yapanların, 
  • Adaletle algılamaya çalışanların 
  • Ahlaklı davranmayı ilke edinenlerin 
  • Başkasını da düşünebilenlerin 

geçmişte veya hayallerde kalmadığını söylüyor. Bugün de başarılabileceğini ortaya koyuyor.  

Çünkü gerçek bilgi tüm zamanlarda geçerli. İnsan gerçeğe ulaştığında gerçek problemlerine gerçek çözümlerin nasıl bulacağını öğrenmeye başlıyor. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İNSAN KENDİNE AYNA TUTARMIŞ MEĞER

  Bir yandan hazırlanıyor bir yandan da söyleniyordu. “Dönem bitmeden hoca mı değişirmiş canım?” dedi öfkeyle. Küçücük çocuk bunlar zaten okula zor uyum sağladılar. Bir de şimdi yeni öğretmene alışmaya çalışacaklar. Ama çaresiz durumu kabul etti. Gidip görelim bakalım yeni öğretmeni belki eskisinden iyidir. Ama ne demişler? “Gelen gideni aratır.” Kafasında deli sorular ile okulun yolunu tuttu.   Bu yıl üçüncü sınıfa geçmişti Melek. Annesinin bütün planları ona göre yapılırdı. Her şey onun etrafında dönerdi. Kıymetlisiydi tüm ailenin. Bir dediği iki edilmezdi.    Yazın sıcak oluyor diye salonun ortasına şişme havuz bile kurmuştu annesi. “Yeter ki o mutlu olsun” derdi. Tırnağına taş değse yeri göğü inletirdi. Sınıfa girer girmez yeni gelen öğretmene kendisini tanıttı. Gayet sevimli güler yüzlü tavırları vardı. Fakat kısa zamanda öğretmen hanım gerçeği anlamıştı. Güler yüzün arkasındaki niyeti, evdeki gibi sınıftaki hâkimiyetini kaybetmemek içindi. Annesi; Melek...

İLİŞKİLER KONUŞARAK NEDEN DÜZELMEZ?

  Yatağını topladı, Açtığı pencerenin perdesini düzeltti. Geceden ütülemiş olduğu giysileri dolaplara yerleştirmeye başlamıştı ki yine bitişik daireden sesler yükselmeye başladı. Duymamak için odayı terk etmek istedi ama elindeki işi de yarım bırakmak istemedi Canan. Yetişmesi gereken semineri vardı ve zaten yine bu odada hazırlanmak zorundaydı. Oturdukları dairenin yatak odası komşusunun geniş bir yaşam alanına sahip olan mutfağı ile bitişikti. Henüz iki buçuk yıl olmuştu bu apartmana taşınalı ve bu sesler artık ona hiç yabancı gelmemeye başlamıştı.  “Bu yine iyi halleri… Ah ah hiçbir tartışmadan sonuç çıkmaz diye anlatıyorum seminerlerde ama şu şahit olduğum şeylere bak. Şahit deyince de ben neden şahit oldum acaba bu duruma? Bir işaret midir? Gerçekten de düşünen insan için irdelenecek ne çok şey var.’’ diye geçirdi içinden.   İlk taşındıklarında gecesi gündüzü belli olmayan bir erkek sesi ile aniden uyanıyordu. Sürekli çocuklarına seslenen, zaman zaman ağır küfür...

DÖNÜŞÜM SONRASI

Saçları, kahverengi ve pırıl pırıldı. Parlaklığından ödün vermeden, yıllara meydan okuyordu. O sabah yüzünde bir tebessümle uyanmış, her zamanki gibi ilk iş olarak duşunu almıştı. Üzerinde ki tüm ağırlıklar gitmişti. Öyle bir rahatlamıştı ki ister istemez tebessümü artıyordu. “Ne kadar şükretsem az” diye düşündü. Filiz’in hikayesi ilginç detaylar içeriyordu. Çok heyecanla başladığı evliliği, mevsimler gibi halden hale dönüşmüştü. Halbuki her şey ne güzel başlamıştı. Zamanla güzellikler tükenirken, onlardan da birçok şeyi alıp götürmüştü. Gün geçtikçe, evliliği sıkıntılı bir hal almıştı. Evlenme teklif ettiği gün Ahmet; “Altı kız kardeşim var. Emin misin?” demişti. Filiz ise “Evet” cevabını verdikten sonra yürekten inanarak, “Onlar benim de kardeşlerim olacak” deyivermişti. Filiz’in kendi ailesi de çok kalabalıktı. Dört halası, beş amcası vardı. Annesi, hepsini kardeşleri gibi severdi. Kendisi de hep öyle olmayı hayal etmişti. Yıllar hiç düşündüğü gibi geçmemişti. Sürekli istekl...