Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

En kıymetli mücevher “MÜCADELE” (1)

  Bebek ana rahminde oluşmaya başlar. Önce küçücük bir hücredir, bölünür çoğalır, organlara dönüşür. Önce kalp oluşur, sonra diğerleri. Bir bir, her biri mücadele öyküsüne imzasını atar.   Bir spermin yumurta içine girmesi bir mücadele öyküsüdür. İnsan hayatının ilk evresi mücadele ile başlamıştır. Son evresine kadar da öyküsü değişmeyecektir, hep bir mücadele ile nefesi gibi yakın yaşayacaktır. Yumurtaya ulaşan spermler, on ile otuz saatte, sperm ve yumurta çekirdeği ile taşıdıkları ve yarılanmış halde olan genetik materyallerini birleştirmek üzere kaynaşacaklar. Bu da bir kaynaşma ve uyum mücadelesi olacak. Başarılırsa döllenmeye geçilecek. Döllenme, spermin yumurtanın kabuğuna ulaşmasıyla başlar. Bir ulaşma çabası ile mümkün olur. Sonucunda insan bedeninin ilk hücresi olan zigot tek hücreli embriyo meydana gelir. Bu yeni bireyin yani zigotun, ilk tam takım kromozomları döllenmeden yirmidört ile otuz saat sonra ilk hücre bölünmesini gerçekleştirebilmek için kendisini eşler. Y

Takip Listem Beni Nereye Götürüyor?

Sabah güneş, Hande'nin odasına doğru doğduğunda o da uykusundan uyandı. Yataktan kalkıp pencereye yürüdü, dışarıda sokakların sessizliği genç kadının düşüncelerini yavaşlatmıştı. Bir yandan da telefonu elinde, günlük sosyal medya gezintisine başlamak üzereydi. Öyle ya, günümüzde insanlar en çok yatmadan önce ve sabah kalktıklarında ayılmaları için telefona bakarak vakit geçiriyorlar. Özellikle de sosyal medya ve malum kanalda videolar izlemek için içerik üreticilerinin olduğu mecrada vakitlerini geçiriyorlar. Hande de bu tarz şeyleri takip ederdi ama o kadar sıkı değil, paylaşım pek yapmazdı mesela. Çünkü her anını paylaşanları anlayamaz ve hemen o hikayeleri kapatırken bulurdu kendini. Sosyal medyadaki takipçi listesine baktığında, yakın çevremde olanlar kadar uzak çevremde olan insanlar da var. “Sadece bir “Merhaba”mızın olduğu insanlar, benim niye bu kadar özelimi bilsinler ki” diye düşünürdü. “Hem onların nereye gittiklerini ne yaptıklarını bilmek bana ne kazandırır ki” dedi ve

NASIL BAŞARIYORSUN?

  Sevda: Nasıl başarıyorsun? Ayla: Neyi? Sevda: Bugüne dek olmak istediğin ne varsa onu başardın. Ne yapmak istediysen onu yaptın. Mesela patron olmayı nasıl başardın? Veya ne olursa olsun mutlu olabilmeyi nasıl başarıyorsun? Ayla hafif bir tebessüm edip nasıl cevap versem neresinden anlatmaya başlasam diye bir düşündü. Arkadaşı Sevda ona hep imrenirdi. Çünkü ona göre Ayla gerçekten kafasına koyduğunu yapan bir kadındı. Çocukluğundan beri kendi ayakları üzerinde durmaya çalışmış mücadeleci bir yapıya sahipti. Okuması için ona hiç kimse destek olmamasına rağmen kendisi okumak için çok mücadele etmişti. Fakat hayatında yaptığı bazı seçimler okumasına engel olmuştu. Aile hayatı sebebiyle çalışmak zorunda olduğundan da bir türlü üniversiteyi bitirememişti. Aslında hiçbir özel eğitim veya ders almadan bir üniversiteyi kazanmıştı. Ama çalışmak zorunda olduğu için açık öğretim okumak zorundaydı. Daha sonra geçirdiği rahatsızlıklar sebebiyle üniversiteye devam edememişti. Aslında ikti