Gün yavaş yavaş ağrıyordu. Gökyüzü geceden sabaha geçerken adeta mavinin her tonunu yaşıyordu. Bitkiler üzerlerindeki çiğ damlalarını toprağa dökerken, kuşlar da şarkılarına çoktan başlamıştı. Ve artık güneş ile ortalık iyice aydınlanmıştı. İnekler, koyunlar, kuzular, tavuklar, köylüler herkes dışarıdaydı. Hasan da tatil için köye gelmenin mutluluğu ile sabah erkenden uyandı. Dışardaki sesleri merak ederek üstünü değiştirip, hemen amcasının yanına gitti. Amcası Cemal Bey çiftçilik yapıyordu. Bu köyde doğmuş, yine bu köyde yaşamını devam ettiriyordu. Cemal Bey sadece çiftçilik yapmıyordu. Aynı zamanda büyükbaş hayvancılıkla da uğraşıyordu. Hem bağ bahçenin olması, hem hayvanları, Cemal Beyi epey uğraştırıyordu. Yanında ara ara dönemlik işçileri olsa da işlerin büyük kısmını kendisi yapıyordu. Bu yaz yeğeni Hasan okul finallerini verip, ona yardım etmeye gelmişti. Amcası Hasan’ ı otobüs garında karşılamış, sonra da köye getirmişti. Otogar ile köyün arası epeyce uzaktı. Ama Cem