Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MUTLULUK YOLU

Şehvet mi?

İ nsanlar özellikle gençlik yıllarında birbirlerinden beğeni almaya daha meyilli olurlar. Bu ergenlikle başlar, sonra da artar. Duruma göre de miktarları oluşur. Bir yaşa gelince insan etrafındaki kişiler tarafından fark edilmek ister. Beğenilmek ve kabul görmek ister. “Ben de varım” , “Beni de fark edin”, “Beni de birileri beğeniyor mu?” veya “Beğeniliyor muyum acaba?” gibi soruların ve merakların yıllarıdır buralar. Bazı arkadaşlarının karşı cinsten arkadaşları vardır. Flörtleşmeler ve bu yönde konuşmalar artık artar. “Benim bir sevgilim olmadıysa acaba nasıl bir şey? Benim de olur mu? Biri de beni beğenir mi? Acaba ben de onu beğenir miyim?   Nasıl bir duygu?” merak edilir ve bu merak ya çok artar ya da rahatlar. Ayrıca konu şöyle de gelişebilir; kendisinin beğendiği birisi olur ve ona kendini beğendirmek ister. Böylece giyim, kuşam daha önemli bir konu olur. Kızlar arasında makyajlar başlar. Süslenme püslenme artar. Saçlar modaya uygun hale getirilmeye çalışılır. Bir şekilde di

Zahmetsiz Rahmet Olmaz

Gün yavaş yavaş ağrıyordu. Gökyüzü geceden sabaha geçerken adeta mavinin her tonunu yaşıyordu. Bitkiler üzerlerindeki çiğ damlalarını toprağa dökerken, kuşlar da  şarkılarına çoktan başlamıştı. Ve artık  güneş ile ortalık  iyice aydınlanmıştı. İnekler, koyunlar, kuzular, tavuklar, köylüler herkes dışarıdaydı. Hasan da tatil için köye gelmenin mutluluğu ile sabah erkenden uyandı. Dışardaki sesleri merak ederek üstünü değiştirip, hemen amcasının yanına gitti. Amcası Cemal Bey çiftçilik yapıyordu. Bu köyde doğmuş, yine bu köyde yaşamını devam ettiriyordu. Cemal Bey sadece çiftçilik yapmıyordu. Aynı zamanda büyükbaş hayvancılıkla da uğraşıyordu. Hem bağ bahçenin olması, hem hayvanları, Cemal Beyi epey uğraştırıyordu. Yanında ara ara dönemlik işçileri olsa da işlerin büyük kısmını kendisi yapıyordu. Bu yaz yeğeni Hasan okul finallerini verip,   ona yardım etmeye gelmişti. Amcası   Hasan’ ı otobüs garında karşılamış, sonra da köye getirmişti. Otogar ile köyün arası epeyce uzaktı. Ama Cem

NE KADAR DA AZ DÜŞÜNÜYORUZ

  Dişçi koltuğu Sema’nın hiç yabancı olmadığı bir koltuktu. Çocukluğu neredeyse dişçi koltuklarında geçmişti. İşte yine kendini burada buluvermişti. Tanıdık bildik bir düzendi. Ama geçen onca seneden sonra ilerleyen teknoloji ile birlikte; tedavi şekilleri, imkanlar ne kadar da farklılaşıyordu. - “Hiçbir şey yerinde durmaz, ya ileri gider ya geri gider’’ demişti en yakın arkadaşı verdiği bir seminerde. O da; + “Nasıl olur? Ama ya duran şeyler?” demişti itiraz ederek. - “Duran şey de aslında ileri gitmediği için geriler.” cevabını anlamıştı Sema. Önceleri anlam verememişti, ama sonradan idrak etmişti bu gerçeği. Gerçekten de şimdi bulunduğu diş kliniği onun çocukluğundaki gibi dursa idi, diğerlerine göre geri kalmış olacaktı. Dişçi koltuğuna oturur oturmaz; önündeki ekranda, kendinden önceki hastanın isminin yazılı olduğu röntgenin görüntüsünü incelemeye başladı. Ardından kendi röntgen görüntüsü ile değişti ekran. Dişlerine baktı, dizilimine baktı. Her birinin damarlarla b

ANNE KİM?

  Eve geldiğinde kedi Sarman’ ın doğumu başlamıştı. Birden heyecanlandı. “Ne yapacağım şimdi ben?” dedi. Veterinerinin ona “doğum başladığında karışma sakin kal ve takipte ol. O ne yapacağını bilir.” dediği aklına geldi. Sakinleşmeye çalışıp doğumu takip etti. Kısa sürede dört tane sağlıklı yavru dünyaya gelmişti. Gün içerisinde ve ertesi gün de takipteydi.   Anne kedi, yavrularını temizleyip, yapması gereken her şeyi kendisi yapmıştı. “Nereden biliyorsun sen bunları?” diye kedisiyle konuşma başladı. Yalnız yaşadığı için zaten sık sık kedisiyle konuşuyordu. Bir karşılık alamasa da, Sarman’ ın onu anladığına inanıyordu.   Kendisi bekardı ve bir çocuğu yoktu. “Anne olmak ne güzel bir duygu, kedi bile birden değişti.” diye düşündü.   Yavruları alıp sevmek istedi ama Sarman yavruları ondan bile saklamıştı. Düne kadar dibinden ayrılmayan kedi birden kaplan kesilmişti.   “Yahu seni besleyen büyüten benim, benden niye kaçıyorsun? Ben de senin annenim. Nankör kedi!” diye sitem etti.   Biraz