Ana içeriğe atla

Deneyimsel Bilgi Nedir?

Deneyimsel Bilgi Nedir? 

İnsanları mutluluğa ve de mutsuzluğa götüren ortak davranışları, başarılı olanları başarıya götüren ve aynı zamanda başarısını engelleyen ortak davranışları gerçek öykü ve kişilerle incelenir. Tekrar ederek aynı sonuçlara giden davranışlar tespit edilir.  Sebep ve sonuç ilişkisi emin olunacak seviyeye geldiğinde deneyimsel olarak kabul edilir. Test edildikten sonra aktarılır. 
deneyimsel bilgi nedir

Deneyimsel bilginin özellikleri nelerdir? 

  • Gerçek hayatın içinden gelir, 
  • Uygulanmış olduğu için hemen uygulamak mümkündür,
  • Değişmeyen sebep-sonuç ilişkisini anlatır,
  • İnsanı ilgilendiren tüm konuları kapsar, 
  • İnsanın kendini ve hayatını daha iyiye taşır,
  • Mutluluğu artar,
  • İlişkilerinin kalitesi artar,
  • Başarıları geçmişine göre ileriye gider, 
  • İnsanın olumlu dönüşüme girebileceği bilgileri içerir.

Sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu olmalarına destek olur. İnsanın bugün ne olduğuyla değil, dününe göre bugün nerede olduğuyla ilgilenir. Kimseyi başkalarıyla kıyaslamaz. 

Hayat deneme yanılma ile öğrenmeye her zaman uygun değildir. 

deneme yanilma ile ogrenme
Bu sebeple ‘deneyimsel’ bilgi en ihtiyaç duyulan bilgidir. Öğrenilmiş bilgi olması çözümleri artırır. 
  • İnsan üniversite sınavını 5 kez deneyip yanılma ile geçmeyi öğrenmek istemez. Bir kez en fazla iki seferde diğerlerinin yaptıklarını tekrar ederek halletmeye çalışır. 
  • Evliliği hayatında 5- 10 kez yapamaz, üçüncüden sonra devam etmemeyi tercih eder,  
  • Tehlikeli araba kullanmayı yöntem bilmeden denemez, çünkü canını riske atamaz, 
  • Ticareti ya bilenlerden dinler ve öğrenip yapar, çünkü deneyip yanılarak yapabileceği zenginlik bir yere kadar mümkündür. 

Bunlar gibi birçok konuda insan en çok deneyimsel bilgiye ihtiyaç duyar. Çünkü karlı ve güvenilir olan deneyimsel olandır. İnsan o zaman attığı adımlar ve verdiği kararlarlar da daha az hata yaparak, hedefine daha kolay ulaşabilir hale gelir. 

Deneyim; başkalarının yaşantısından insanın kendisine kattıklarıdır. Zaman ve emek gibi maddi ve manevi sarfiyatları en aza indirmesini sağlar. 



Yorumlar

  1. Ne kadar büyük konfor değil mi? Hayatın içinde seni daha iyi yaşam şartlarına taşıyacak bilgileri kısa yoldan öğrenip hayatınıza geçirmek. Hele hele zamanın nasıl su gibi akıp gittiğinin, ya ne ara aman kayıp gitti dediğimiz bir zamanda. Teşekkürler. Kaleminize sağlık bu zaman yarışında bizi önlere taşıdığınız için🌹

    YanıtlaSil
  2. Paha biçilmez, bilgiler...

    YanıtlaSil
  3. İnsan ömrü deneyip yanılacak kadar uzun değildir. Deyimsel bilgi çok konforlu ve karlı, iyi ki bu bilgilerle tanıştım. ❤️

    YanıtlaSil
  4. İnsanın kendisine yapabileceği en güzel yatırım👍🏼

    YanıtlaSil
  5. İşe yarayan/yaramayan yöntem belli sahiden. O zaman burnunun dikine gitmek neden 😀

    YanıtlaSil
  6. Ne kadar teşekkür etsem az. İyi ki tanımışım seni DeneyimselÖğreti

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İNSAN KENDİNE AYNA TUTARMIŞ MEĞER

  Bir yandan hazırlanıyor bir yandan da söyleniyordu. “Dönem bitmeden hoca mı değişirmiş canım?” dedi öfkeyle. Küçücük çocuk bunlar zaten okula zor uyum sağladılar. Bir de şimdi yeni öğretmene alışmaya çalışacaklar. Ama çaresiz durumu kabul etti. Gidip görelim bakalım yeni öğretmeni belki eskisinden iyidir. Ama ne demişler? “Gelen gideni aratır.” Kafasında deli sorular ile okulun yolunu tuttu.   Bu yıl üçüncü sınıfa geçmişti Melek. Annesinin bütün planları ona göre yapılırdı. Her şey onun etrafında dönerdi. Kıymetlisiydi tüm ailenin. Bir dediği iki edilmezdi.    Yazın sıcak oluyor diye salonun ortasına şişme havuz bile kurmuştu annesi. “Yeter ki o mutlu olsun” derdi. Tırnağına taş değse yeri göğü inletirdi. Sınıfa girer girmez yeni gelen öğretmene kendisini tanıttı. Gayet sevimli güler yüzlü tavırları vardı. Fakat kısa zamanda öğretmen hanım gerçeği anlamıştı. Güler yüzün arkasındaki niyeti, evdeki gibi sınıftaki hâkimiyetini kaybetmemek içindi. Annesi; Melek...

İLİŞKİLER KONUŞARAK NEDEN DÜZELMEZ?

  Yatağını topladı, Açtığı pencerenin perdesini düzeltti. Geceden ütülemiş olduğu giysileri dolaplara yerleştirmeye başlamıştı ki yine bitişik daireden sesler yükselmeye başladı. Duymamak için odayı terk etmek istedi ama elindeki işi de yarım bırakmak istemedi Canan. Yetişmesi gereken semineri vardı ve zaten yine bu odada hazırlanmak zorundaydı. Oturdukları dairenin yatak odası komşusunun geniş bir yaşam alanına sahip olan mutfağı ile bitişikti. Henüz iki buçuk yıl olmuştu bu apartmana taşınalı ve bu sesler artık ona hiç yabancı gelmemeye başlamıştı.  “Bu yine iyi halleri… Ah ah hiçbir tartışmadan sonuç çıkmaz diye anlatıyorum seminerlerde ama şu şahit olduğum şeylere bak. Şahit deyince de ben neden şahit oldum acaba bu duruma? Bir işaret midir? Gerçekten de düşünen insan için irdelenecek ne çok şey var.’’ diye geçirdi içinden.   İlk taşındıklarında gecesi gündüzü belli olmayan bir erkek sesi ile aniden uyanıyordu. Sürekli çocuklarına seslenen, zaman zaman ağır küfür...

DÖNÜŞÜM SONRASI

Saçları, kahverengi ve pırıl pırıldı. Parlaklığından ödün vermeden, yıllara meydan okuyordu. O sabah yüzünde bir tebessümle uyanmış, her zamanki gibi ilk iş olarak duşunu almıştı. Üzerinde ki tüm ağırlıklar gitmişti. Öyle bir rahatlamıştı ki ister istemez tebessümü artıyordu. “Ne kadar şükretsem az” diye düşündü. Filiz’in hikayesi ilginç detaylar içeriyordu. Çok heyecanla başladığı evliliği, mevsimler gibi halden hale dönüşmüştü. Halbuki her şey ne güzel başlamıştı. Zamanla güzellikler tükenirken, onlardan da birçok şeyi alıp götürmüştü. Gün geçtikçe, evliliği sıkıntılı bir hal almıştı. Evlenme teklif ettiği gün Ahmet; “Altı kız kardeşim var. Emin misin?” demişti. Filiz ise “Evet” cevabını verdikten sonra yürekten inanarak, “Onlar benim de kardeşlerim olacak” deyivermişti. Filiz’in kendi ailesi de çok kalabalıktı. Dört halası, beş amcası vardı. Annesi, hepsini kardeşleri gibi severdi. Kendisi de hep öyle olmayı hayal etmişti. Yıllar hiç düşündüğü gibi geçmemişti. Sürekli istekl...