Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ACI OLAN KENDİ GERÇEĞİMİZİ GÖRMEK

Dünyada boykot devam ediyordu. Birçok ülkede eylemler yapılıyordu. Dünyanın diğer ucundaki kendi ten renginden, kendi dilinden, inancından olmayan o insanlar için ağlıyorlardı. Kimisi işini, mesleğini dahi bırakıyordu. Bir zulüm işleniyordu bir insanlık suçuydu bu ve tabi ki sessiz kalacak değillerdi. Gerçekten bunu dert etmişlerdi kendilerine. Gerçekten üzüntüleri, yüzlerindeki her çizgiye, gözlerindeki her yansımaya yansıyordu. Görmemek körlük, duymamak sağırlık, hissetmemek duyarsızlık olurdu. Bu zulmü bilmeyen kalmış mıydı? Sessiz kalanların sessizliğine anlam vermek mümkün müydü?   Belki de iç dünyalarında daha derin bir acı yaşıyorlardı… Fakat boykota da katılmıyorlardı.   Boykot yapanlarla aralarına neden mesafe koymuşlardı? Dünyanın en uç noktasındaki insanlar ‘’Benim boykotumla mı zulüm bitecek’’ demeyin göz çekmeyin diyerek dünyaya seslerini duyurmaya çalışıyordu. Aktivistlerin ‘’Ben bakamıyorum çok üzülüyorum demeyin yakılan kendi evladınız olsa aynısını mı yapa...

MOR MENEKŞEM

Günün erken saatleriydi. İpek içindeki heyecanı fazla göstermemeye çalışarak okulu için bir sınava gitmesi gerektiğini söyledi anne babasına. Güzel bir fakültenin hazırlık sınıfında okuyan henüz on dokuz yaşında, içi umutla dolu pırıl pırıl bir genç kızdı. Annesinin “Mor Menekşem” diye sevdiği bembeyaz teni, derin bakan kahverengi gözleri ve minicik biçimli bir yüzü vardı.   Yumuşacık uzun gür saçlarını arkaya savurarak “Ben ufak bir kahvaltı hazırlayıp erkenden kaçayım.” diyerek lafları ağzında yuvarladı. Biraz gizemliydi. Ancak o sabah pek bir şey anlatacağa da benzemiyordu. “Sınav saatinden önce yerimde olmak istiyorum” diye sözlerine ilave etti. Babası kendisini sınav salonuna götürebileceğini söylese de her işini kendi halletmeye alışmış olan İpek “Siz pazar keyfi yapın; ben rahatça gidebilirim merak etmeyin” diyerek evden çıktı.   İpek ailede üç kardeşin en küçüğü; tabiri yerindeyse ailenin tekne kazıntısıydı. Evin en küçüğü olarak hep kapıyı açan, bakkala ekme...